Çeşitli kaynaklardan çıkan katı, sıvı ve gaz halindeki kirletici maddelerin hava, su ve toprakta yüksek oranda birikmesi çevre kirliliğinin oluşmasına neden olmaktadır. Hızla artan dünya nüfusunun ihtiyaçlarının karşılanması için teknolojinin gelişmesine bağlı olarak endüstrileşmenin de artması gerekmektedir. Sanayideki bu artış beraberinde var olan doğal kaynakların hızla tükenmesine neden olmaktadır. Doğal kaynaklar hızla tükenirken, üretim ve tüketimden kaynaklı atıkların önlemler alınmadan doğaya atılması Çevre Kirliliğinin oluşmasına ortam sağlamaktadır. Çevre kirliliğinin en önemli nedenleri aşağıda kısaca sıralanmıştır.
Hızlı nüfus artışı,
Plansız kentleşme,
Plansız endüstrileşme
Doğal kaynakların ölçüsüz kullanılması.
Kuşkusuz çağımız, dünya tarihinde en fazla gelişme ve ilerlemelere sahne olmaktadır. Beşeriyetin sanayileşme ve tekniğin her alandan gelişmenin azami noktası yaşamakta olduğumuz zaman dilimi içindedir. Bu hızlı gelişme her geçen gün dahada hızla artmaktadır. Bu arada, insanlar da doğal zenginlik kaynaklarını hızla tüketmektedirler.
Bu durumda çevrenin pek çok yer ve şekilde hızla kirlenmesine neden olmaktadır. Etkili ve geniş kapsamlı önlemler alınmaz ise dünyamızdaki tüm canlı varlıklar için yaşama şartları durmadan bozulmaya devam etmektedir. Hızlı sanayileşme ile beraber çevrenin hızla kirlenmesi ve bu durumun doğurabileceği sınırsız tehlike, ancak son çeyrek yüzyılda yeterince anlaşılabilmiştir.
Son yıllarda teknoloji ve sanayinin hızla gelişmesi, çevre sorunlarının da artmasına sebep olmuştur. Artan nüfusla birlikte devreye giren altyapılar, faaliyete geçtikleri günde bile yetersiz kalmaktadır. Bu plansız endüstrileşme ve sağlıksız kentleşme, nükleer denemeler, bölgesel savaşlar, verimi artırmak amacıyla tarımda kimyasal maddelerin bilinçsizce kullanılmasıyla birlikte, gerekli çevresel önlemler alınmadan ve arıtma tesisleri kurulmadan, geri dönüşüm alanları hazırlanmadan yoğun üretime geçen sanayi tesisleri veya sanayi bölgeleri çevre kirliliğini tehlikeli boyutlara çıkarmıştır.. Yapılan araştırmalar Dünyadaki mevcut çevre kirliliğinin % 50 'sinin, son 35 yılda meydana geldiğini ortaya koymaktadır. Hızlı nüfus artışı, çevre sorunlarının artmasında önemli bir etken olarak görülmektedir. Türkiye, OECD ülkeleri arasında en yüksek nüfus artış oranına sahiptir. Artan nüfüs karşısında düzenlemlerin ve planlamaların erken hayata geçirilerek çevre kirliliğinin en aza indirilmesi amaçlanmalıdır.
Dünya nüfusunun hızla artmasi beraberinde sanayin ve kentleşmenin artmasına neden olmaktadır. İnsanların , sanayinin ve kentlerin ihtiyaçı olan ham madde doğadan karşılanmaktadır. Bu ham madde ihtiyacının giderilmesi aşamasında doğa hızla tahrip edilerek çevreye zarar verilmektedir. Bu aşamada doğal kaynaklar plansız ve yanlış bir şekilde tüketilmmektedir.
Özellikle enerji alanında ihtiyaçı karşılamak için yapılan çalışmalara bağlı olarak sayıları artan nükleer enerji santralleri, nükleer silah üreten fabrikalar , radyoaktif madde artıkları kirlenme yaratan başlıca kaynaklar durumundadır. Radyoaktif atıklar, yaymış oldukları elektronla hava, su, toprak ve bitkilere zarar verir. Radyoaktif maddeye sahip (radyasyonlu) hayvansal ürünler (et, balık, süt, vb.) ve bitkiler, bu zararlı maddeyi besin zinciri ile insanlara ve diğer canlılara taşır. Bunun sonucunda bağışıklık mekanizması zayıflayarak hastalılkarın ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
İletişim alanında yaşanan gelişmeler elektromanyetik kirliliğin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu alanda gelişen yeni teknolojinin takip edilmesi ile büyük miktarlarda cep telefonu atıkları oluşmaktadır.
Atıkların geri dönüşüm amacıyla uygun toplanmaması çok büyük kirliliklere ve radyoaktiviteye neden olmaktadır.
Hızlı nüfüs artışı ile beraber her alanda tüketim artarak, artan tüketim beraberinde kirlenmeye neden olmaktadır. Çevre kirliliğinin önlenmesi için geri dönüşüme önem verilmelidir. Bir çok alandan çok çeşitli atıklar ortaya çıkmaktadır.
Son yıllarda elektrik ve elektronik endüstrisi dünyanın en büyük ve hızla büyüyen üretim sanayisi olup ve bu büyümenin sonucu olarak ve hızla eskime/demode olma nedeniyle eski/hurda elektronik cihazlar (elektronik atıklar) dünyada en ciddi katı artık problemini oluşturmaktadır. Bu atıklar büyük ev aletleri, (fırın, soğutucu, kurutucu ve klimalar) küçük ev aletleri (tost makinesi, elektrik süpürgeler, çırpıçı, doğrayıcı) bilgi ve iletişim teknolojisi (bilgisayarlar, yazıcılar, cdler, telefonlar, dvdler) elektrikli ve eleketronik el aletleri ve tıbbi cihazlardan oluşmaktadır. Bu atıklar büyük yer kaplamalarının yanında yaydıkları Pb, Be, Hg, Cd, Cr+6 ve bromlu alev geciktiriciler ile çevre güvenliğini ve çevre sağlığını tehdit etmektedir
Bunlarla birlikte çevre sorunlarının diğer kaynakları şunlardır:
Bu alanda sıralmış olan maddelerin daha artırılması mümkündür. Genel olarak ele alınması gerekli olan maddeler aşağıda sıralanmıştır.
1- Göçler ve düzensiz şehirleşme,2- Kişi başına kullanılan enerji, su, kağıt, kömür vb. artışı,3- Ormanların tahribi, yangınlar ve erozyon,4- Aşırı otlatma ve doğal bitki örtüsünün tahribi,5- Konutlardaki ve işyerlerindeki ısınmadan kaynaklanan (özellikle kalitesiz kömür kullanımı) hava kirliliği,6- Motorlu araçlar ve deniz araçları,7- Maden, kireç, taş ve kum ocakları,8- Gübre ve zirai mücadele ilaçları,9- Atmosferik olaylar ve doğal afetler,10-Kanalizasyon sularının arıtılmaksızm alıcı ortamlara verilmesi ve sulamada kullanılması,11-Katı atıklar ve çöp,12-Sulak alanların ve göllerin kurutulması,13-Arazilerin yanlış kullanımı,14-Kaçak avlanma,15-Televizyon, bilgisayar ve röntgen; tomografi vb; tıbbi cihazların yaygınlaşması ile meydana gelen radyasyon,16-Endüstriyel ve kentsel kaynaklı gürültü.
kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder