Sanayi ve Çevre Kirliliği
Sanayileşmeyle birliktekimyasal gübre ve ilaç kullanımındaki artışlar da suları kirletmeye başlamıştır. Böylece ortaya çıkan kirlenmenin üretim ve tüketim faaliyetleri sonucunda oluştuğu ortaya çıkmaktadır
A) SANAYİ ATIKLARI
Sanayinin gelişmesiyle birlikte, kirletici türleri ve miktarları artmıştır. Bu kirleticiler suları dakirletmeye başlamıştır. Sanayi kuruluşlarının sıvı atıkları suları kirletmektedir. Farklı sanayikuruluşlarının kirletici etkileri ve dereceleri de farklıdır.
SU KİRLİLİĞİ VE KİRLİLİĞE KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER
Su kirliliği , doğada temiz olarak bulunan suyun insan eliyle doğrudan ya da insan yaşamı
için üretim yapan kuruluşlar tarafından kirletilmesidir.20. yüzyılda sanayileşmenin hızlanmasıve insan sayısının artması su kirliliğini de sonuçları tehlikeli olacak kadar arttırmıştır.
1. Şehirlerdeki Atık Suların Arıtma Tesisinde Arıtılmadan Nehirlere,Göllere ve Denizlere Verilmesi:
Suların hijyenik açıdan kirlenmesine neden olan organizmalar,genellikle hastalıkla veya hastalık taşıyıcı olan hayvan ve insanların dışkı ve idrarlarından kaynaklanır. Bulaşıcı etki yabu atıklarla doğrudan temasla ya da atıklarının karıştığı sulardan dolaylı olarak gerçekleşir. İçme suyu temini açısından hijyenik kirlenme önemli bir sorun oluşturmaktadır.Su yakınlarına hayvan barınağı yapılmamalı,mezarlıklar sulardan uzağa yerleştirilmelidir. Ölmüş hayvan ve bitki artıkları ile tarımsal artıkların yüzeysel sulara karışması sonucunda da kirlenme ortaya çıkmaktadır. Bu yolla su kirlenmesini önlemek için bitki ve hayvan artıklarının sulara verilmemesi ya da suların yakınlarında yok edilmemesi gerekir. Ayrıca,sentetik deterjanlar içerdikleri fosfatlar ile yüzeysel sularda kirlenmeye neden olmaktadır. Evsel atıkların mutlaka özel tesislerde arıtılması gerekmektedir.
2. Fabrikalardaki Atıklarda Bulunan Ağır Metallerin Suya Karışması:
Çeşitli endüstri faaliyetleri sonucu oluşurlar ve fenol, arsenik, siyanür, krom, kadmiyum gibi toksikmaddeler içerirler. Önlem olarak fabrikalar sulardan uzağa kurulmalı,sanayi atıklarınısulara vermeleri önlenmeli. Her fabrikanın artıklarını arıtması için tesisler yapması sağlanmalıdır.
3.Tarımsal Alanlarda Kullanılan İlaçların Nehirlere Karışması:
Tarımda kullanılan böcek ilaçlarının suya karışması, içtiğimiz su için tehlike yaratır. Bu sularla sulanan besinleri yediğimizde tarımsal ilaçların maddeleri bizim vücudumuza girer. Bu sularla sulanmış otları yiyen hayvanlar da hastalanırlar. Tarlaların yeterli miktarda veçevreye zarar vermeyen kimyasalları içeren ilaçlarla ilaçlanması sağlanmalıdır.
4.Gemilerin Çöplerinin ve Atık Sularının Denize Dökülmesi:
Denizlerimizde dolaşan yerli ve yabancı gemilerin gezileri sırasında toplanan çöplerini denize boşalttıklarını görmekteyiz. Ayrıca bu gemilerin atık sularını da arıtmadan denizlerimize döktükleri gözlenmiştir. Bu konuda büyük cezalar getirilerek denizlerimizinkirlenmesi önlenmelidir.
5.Batmış Gemilerin Artıkları ve Petrol Kirliliği:
Denizlerde batan gemilerden denize dökülen metal parçaları ,eşyalar ,kimyasal maddeler ve sızan petrol doğayı kirletmektedir. Deniz kıyılarında gemi tamir ve söküm yapılması da kirlilik yaratmaktadır. Tankerler veya boru hatlarıyla taşınan petrolün kazalar sonucunda yüzeyselsulara karışmasının yarattığı olumsuz etkiler açısından önem taşımaktadır. Bugün suların en ciddi ve düşündürücü kirlenme şekli, petrol ve petrol ürünlerinin su üzerinde ince bir tabaka teşkil etmeleriyle meydana gelir. Denilebilir ki çevre bakımından en önemli sorun da budur.Petrol ve benzeri maddeler suda erimediklerinden dağılıp büyük su kitlelerinde kaybolmazlar. Aksine suyun yüzeyine yayılırlar. Kaza sonunda suya dökülen büyük miktarlardaki petrol vs ürünlerini büyük oranda toplayabilen pek çok usuller bulunmuştur. Akaryakıt sızıntısınıönleyecek önlemler alınmalıdır. Zararların önlenmesi için ağır para ve işten uzaklaştırma cezaları verilmelidir. Deniz kenarlarında fabrikalar yapılması engellenmelidir. Gemi tamir ve sökme işletmelerinin deniz kenarlarında yapılmaması için önlemler alınmalıdır
6.Nükleer Atık Taşıyan Gemilerin Batması:
Nükleer atık taşıyan gemilerin batması sonucu sızan nükleer maddeler suya karışmakta büyük bir doğa kirliliği oluşturmaktadır. Ayrıca radyoaktif kirlenme hastanelerden, araştırma kuruluşlarında ve bazı endüstri dallarından da kaynaklanabilmektedir. Nükleer silah denemeleri sonucunda artan radyoaktivite, yağmur sularım da kirletmekte ve bunun sonucu olarak yüzeysel sular, radyoaktif kirlenmeye maruz kalmaktadır. Su kaynaklarından çok uzaklarda nükleer denemeler yapılmalı ,fabrikaların bu tür atıklarını suya bırakmalarına büyük cezalar verilmelidir.
7.Denizlerde Açılan Petrol Kuyuları,Bu Kuyularda Meydana Gelen Yangınlar ve Kazalar Sonucu Suya Petrol Karışması:
Deniz yüzeyinden her türlü kirletici madde sürekli olarak sahillere de dağılmaktadır.
Özellikle yağlar, katranlar ve benzer maddeler kıymetli sahilleri, plajları ve her türlü bina ve tesisi fiziksel olarak kirletmekte ve maddi hasarlara sebep olmaktadır. Deniz içinde yapılan petrol aramaları ve petrol çıkarma kuyuları ile buralarda meydana gelen yangın ve kazalar sonucu petrol su yüzeyine dağılmaktadır.
Doğada,suların yüzeyine yayılan akaryakıtın sebep olabileceği sorunları kısaca şöyledir:
1)Suların atmosferden oksijen emmesi zorlaşır, suların kalitesi düşer, yani canlı varlıklar için gerekli koşullar bozulur.
2)Su yüzeyindeki ince zar, su ile atmosfer arasındaki ısı alışverişini de etkiler.
3)Su üzerindeki ince sıvı tabakası deniz kuşlarının yüzme olanaklarını etkileyebilir, hatta tamamen yok edebilir. Son yıllarda martı vs. kuş ölülerine sık bir şekilde rastlanmasının nedeni budur.
4) Denizde yaşayan her türlü bitki ve hayvanın yaşamalarını sürdürmeleri ve üremeleri, sulardaki kirlenmelerle orantılı olarak zorlaşıyor.
5) Deniz yüzeyinden her türlü kirletici madde sürekli olarak sahillere de dağılmaktadır.
Özellikle yağlar, katranlar ve benzer maddeler kıymetli sahilleri, plajları ve her türlü bina ve tesisi fiziksel olarak kirletmekte ve maddi hasarlara sebep olmaktadır.Bu etkenin ortadan kaldırılması için denizlerde petrol araması ve çıkarılması önlenmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder